Yıldızların Dansı

Uzun zaman önce, bir zamanlar bir köyde yaşayan genç bir kız vardı. Kızın adı Ela idi ve her gece yıldızları izlemeye bayılırdı. Gece gökyüzüne baktığında, yıldızların dans ettiğini ve ona fısıldadıklarını hissederdi.

Bir gün, kızın köyüne gizemli bir yabancı geldi. Yabancı, yıldızların bir sihirle dans ettirildiğini ve sadece özel bir insanın bu sihri çözebileceğini söyledi. Ela, yıldızların dansını görebilen tek kişi olduğunu fark etti ve yabancının peşinden gitmeye karar verdi.

Yabancıyla birlikte uzun bir yolculuğa çıkan Ela, bir dağın zirvesine vardıklarında büyülü bir gölün kenarında durdular. Yabancı, Ela’ya gölde yıldızların yansıdığını ve onların dansını izlemesi gerektiğini söyledi. Ela, göle baktığında gökyüzündeki yıldızların yansımalarını gördü ve bir sihirle yıldızların dansını izlemeye başladı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, yıldızların dansı daha da güzelleşti ve Ela’nın etrafında renkli ışıklarla çevrili bir dans sahnesi oluştu. Yıldızlar, Ela’ya sevgi ve umut dolu mesajlar gönderiyor, ona cesaret veriyor ve onun kalbini dolduruyordu.

Sabah olduğunda, Ela gözlerini açtığında gölde yıldızların yansımalarını göremedi. Ancak o artık yıldızların dansını her gece görebileceğini biliyordu. Yabancı, Ela’ya yıldızların dansını koruması gerektiğini ve onu başkalarıyla paylaşmaması gerektiğini söyledi.

Ela, yıldızların dansını bir sır olarak sakladı ve her gece gökyüzüne bakarak onların güzelliklerine hayranlıkla izledi. O artık yıldızların sihrini çözen tek kişi olmanın gururuyla yaşamaya devam etti. Ve o günden sonra, yıldızların dansı Ela’nın kalbinde sonsuza kadar devam etti.