Yol Gösterici Ay Işığı
Bir zamanlar, uzak bir köyde yaşayan genç bir kız vardı. Kızın adı Elif’ti ve her gece yıldızları izlemeyi çok severdi. En çok da ay ışığının parlaklığını ve gizemini seviyordu. Bir gece, Elif yine yıldızları izlemek için dışarı çıktı. Ay yükseklerde parlıyordu ve köyü aydınlatıyordu.
Elif, ayın ışığında yürürken birdenbire bir ses duydu. “Ben senin yol göstericinim, Elif” diye fısıldadı ses. Kız şaşkın bir şekilde etrafına bakındı, ama kimseyi göremedi. O an ayın ışığında parlayan bir taşın farkına vardı. Taşın üzerinde bir mesaj yazılıydı: “Doğru yolu bulmak için bana dokun.”
Merakla taşa dokunan Elif, gözlerini kapattı ve bir anda etrafında parlak bir ışık hüzmesi belirdi. Bu ışık onu karanlık ve belirsiz yollardan geçirirken, ay ışığının rehberliğinde ilerlediğini hissetti. Her adımında cesaretini toplayan Elif, sonunda bir kaleye ulaştı.
Kalenin kapısında bir kapı bekliyordu ve ona “Senin içindeki gücü keşfettin, artık doğru yolu buldun” dedi. Elif, içindeki gücü hissetti ve kapıyı açtı. İçeri girdiğinde karşısında büyülü bir bahçe ve masalsı bir manzara ile karşılaştı. Bu yolculuk onun için bir dönüm noktasıydı.
Elif, yol gösterici ay ışığının rehberliğinde artık her zorluğu aşabileceğini ve hayallerine ulaşabileceğini öğrendi. O günden sonra, Elif her gece ay ışığını izlerken, içindeki gücü ve cesareti hatırlayarak ilerledi. Yol gösterici ay ışığı, onun için her zaman bir rehber oldu ve yolunu aydınlattı.
Yorum gönder